Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

23 Ekim 2013 Çarşamba

Bir küçük virgül hikâyesi



 
 Bastıbacak Virgül
Mehmet Güler
Nesin Yayınevi, 2013
9+yaş
Ezgi Karataş


 Anlatacağımız ufak tefek, eğri bacaklı bir oğlan çocuğunun Bastıbacak Virgül’ün hikâyesidir. Bakmayın boyunun küçüklüğüne atıldığı maceralar boyunu aşarken, yaptıkları yabancı basına bile konu oldu. 
 Fransız yazar Georges Perec ünlü romanı “Kayboluş”u, Fransızcada sıkça kullanılan bir harfi, e’yi hiç kullanmadan yazmıştı. Bu riskli karar, edebiyat dünyasında oldukça ses getirirken Türkçeye de çevirmenin itinalı çalışmasıyla ‘e’ harfi kullanılmadan çevrilmişti. Bunları bir çocuk kitabının tanıtımında neden anlatıyoruz, soranlar olacaktır elbet. Biraz Perec’i anmak biraz da Türkçe derslerinin en belalısı noktalama işaretlerinin ne menem şey olduğunu anlatmak için konuya bu harf meselesinden giriş yaptık.
Aslına esas derdimiz gönlümüzü kaptırdığımız okuma serüveninde aklımıza kazıdığımız cümleleri ilmik ilmik dokuyan harflerin ve noktalama işaretlerinin çocuklar tarafından da öneminin anlaşılmasıdır. Belki anlatacağımız romanı okuyacak küçükler bundan böyle Türkçe derslerini pür dikkat dinlerken, dahi anlamındaki de’nin ayrı yazılacağını bildiği kadar bir küçük virgülün bile anlam değiştirebileceğini de aklından çıkarmaz.

16 Ekim 2013 Çarşamba

İnsanların, gölgelerinin ve tüm suçların şok edici birlikteliği…

 
Gölgelerden Uzakta
Jason Wallece
Tudem, 2012, 1. Basım
12 yaş+


Gökçen Düzkaya
 

Yazar bize gerçek bir hayat öyküsü anlatırken, gerçeği bulma işini ise bize bırakıyor.

Aslına bakarsanız bu hafta size tanıtmak için seçtiğimiz kitaptaki olaylar bize çok uzak bir coğrafyada geçiyor. Güney Afrika’da. Kitabın arkasında kısaca yazan: “Savaş bitti ve bağımsızlığın ilanıyla birlikte Robert Mugabe, beklentileri karşılamak üzere başa geçti. Afrikalı Siyahlara özgürlük ve varlık vaat ediyordu. Eski anlayışlar rafa kaldırılmış, yepyeni bir döneme yelken açılmıştı.”

Ön kapaktaki resme baktığınızda camları birileri tarafından kırılmış eve bakan bir çocuğu ve onun eli silah tutan gölgesini görürsünüz. Bilmediğimiz ya da hakkında resmi tarih söylemleri üzerinden bildiğimiz bir Afrika ülkesi, savaş ve çocuk, eğer bir gençlik edebiyatı ürünü olan üç yüz otuz iki sayfalık bir kitaba konu oluyorsa dikkate alınmalıdır dedik. Buyrun, ne anlamışız kısaca sizlerle paylaşalım.

İki nehir arası masallar

Mezopotamya Masalları 1-2-3-4
Her şey Oyunla Başladı
Mirza Memed ile Ejderha
 Adapa
Selahattin Eyyubi ile Akıllı Kız
Yücel Feyzioğlu
Nesin Yayınevi, 2013, 1. Basım
9 yaş+

Ezgi Karataş

Mezopotamya’nın bereketli coğrafyasının masalları, Yücel Feyzioğlu’nun derlemeleriyle günümüze aktarılıyor ve dilden dile söylenmeyi bekliyor.
Mezopotamya, iki nehir arasında uçsuz bucaksız kocaman bir memleket. Bereketli toprakları kadim kültürlere ev sahibi, gizleri türlü çeşit hikayenin anası. Öyle nazlı, öyle güzel… Mezopotamya; Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında bir uzun tarih, soluksuz bir heyecan.
Bu hafta, sizleri bu coğrafyayı kendine mesken edinmiş kültürlerin hikâyesini anlatan bir yazarla tanıştırmak istiyoruz. Yücel Feyzioğlu, Anadolu’nun Mezopotamya’nın masallarını yıllar içinde geleneklerinden süzülen birikintiyle bize ulaştırırken, çocukluğunun konuk odasındaki masalları, kulağını dikip gözünü kırpmadan dinlediği dengbejlerin hikâyelerini bugünün çocuklarıyla buluşturuyor. Dünyada yazıya geçirilen ilk masal olma özelliğini taşıyan Sümer masalı Adapa, Cizre’li mucit Cezeri,  pek çok masala konuk olsa da ismi pek geçmeyen Selahattin Eyyubi ve nicesi… Amed’in bağlarında, Mardin’in sarısında, Cizre’nin yeşilinde, Fırat’ın hiddetinde, Dicle’nin inceden salınışında gizli pek çok hikâye…
Masalları derlemek, aslına sadık kalmaya çalışarak aktarmak zor iş, ama artık Zaza, Kürt, Acem, Süryani ve nicesi kültürün kahramanları yazıya aktarılıyor ve dilden dile dolaşmayı bekliyor.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Çocuklara tekinsiz okumalar için adres belli: Yusuf Atılgan



 
Ekmek Elden Süt Memeden
Yusuf Atılgan
YKY, 7.baskı, 2013
6 yaş +

Evrim Gökçe

 Edebiyat okurunun sevgili çocukları, anne babaları Yusuf Atılgan’ı anlamaya çalıştıkları, “Zebercet’i ve C.’yi yolda görsem tanırım” diye düşündükleri için şanslılar. 

Ve yalnızca bu yüzden değil şansları, 43 yıl önce, Atılgan çocuklar için de öykü yazdı.

Jose Saramago’nun çocuklar için yazdığını öğrendiğinizde duyduğunuz heyecanı, bizim buralardan Yusuf Atılgan’ın da çocuklara yazdığını öğrendiğinizde duyar mısınız?

Hayat bilgisinden kırık notlar alan, dünyayla pürüzlü ilişkiler kuran karakterlerin yaratıcısı, çocuklar için ne yazmış olabilir ki heyecanınız, endişeli bir “hızlıca okumaya” mı gebedir?

Sıkıntılı başlangıçların, mutsuz sonların, taşradan taşınan daralmaların kentli mutsuzlara tümlendiği hikayelerin anlatıcısı Yusuf Atılgan, çocuklara mutlu mayıs böceklerini, her şeyden asude “yakalamaçları” ve her gün mis kokulu şampuanlarla yıkanıp taranan bir süs köpekciğini mi anlatır? Öyle görünmüyor…

Hayaller aracılığıyla gerçekle yüzleşmek


 
Kendini Arayan Çocuk
Hamdullah Köseoğlu
Resimleyen: Nuran Balcı Özekçin
Tudem, 1. Basım, 2013
9 yaş +


Timuçin Özyürekli


Görünmez olmayı dileyen, sahne ışığına gönül veren, kuş olup yollara düşen, uzaya sevdalanan, bir an önce büyümeyi hayal eden çocukların öyküleri, küçük okuyucuları hayatın saf netliği ile de yüzleştiriyor.
 
Hamdullah Köseoğlu, çocuk edebiyatının önde gelen isimlerinden. Yazdığı kitaplarla yarattığı zengin düş dünyasında çocukları gezdirir. Yanıtları öykülerde gizli sorular sorar, yeni ufuklar açar… Gelişen ve gelişirken değişen dünyayı yorumlama adına yola çıkan bireyler yaratır.

Dar bir ömre sığdırdığı onca kitap başarı kazanmış ödüllerle taçlandırılmış , bir söz ustası, güzel Türkçemizin kararlı bir savunucusu… Yazdığı kitaplarda ‘olay ağırlığı’ndan çok ‘dil ustalığı’na, söylem güzelliğine öncelik tanıyan bir yazar.

‘’Kendini Arayan Çocuk’’ bütün bu bileşimleri barındırıyor. Kitap içinde yer alan yedi öykü, büyüklere çocuk dünyasının kapılarını açıyor, çocuklaraysa hayalle gerçeği, gerçekle olması gerekeni sorgulatıyor. Her öykü bir başka kapıyı aralıyor. Durup baktığınızda ortaya çıkan bütün, içsel dünyaların gizeminde ucu açık ama yorum zenginliğiyle donanmış gerçek bir dil şöleni…
Nuran Balcı Özekçin’de bizi pastel renklerin egemen olduğu resimlerle süslediği öykülerin içine çekiyor; düşsel coşkuları yansıtarak büyük başarı sağlıyor.

2 Ekim 2013 Çarşamba

Dilara Evden Kaçtı mı? : Modern Dünyada Sıkışıp Kalmak

Dilara Evden Kaçtı
Suzan Geridönmez
Resimleyen: Çağla Vera Kılıçarslan
İletişim Yayınevi, 2011, 1. Basım
9 yaş +
 
Özgül Kılıçarslan

  Küçük bir kızın evden kaçmasıyla başlayan hikâye, büyük şehirde apartman katları arasına sıkışıp kalmış, günlük yaşamın telaşı içinde yer bulamayan hayallerimize ayna tutuyor.

Dilara Evden Kaçtı, küçük okuyucular için yazılmış olsa da büyük okurları da içine çekebilecek, konuyu tamamlayan harika resimlerle dolu bir kitap. Öyküde herkes artık büyük marketlerden alışveriş yaptığı için kendi dünyasında adeta hapsolmuştur ama biz Bakkal Cemal Amca’nın küçük bir kız aracılığıyla yeni bir dünyaya adım atmasına tanık oluyoruz. Bir sabah eski bir gazetede gördüğü kızın “evden kaçtığı” haberi Cemal Amca’nın yalnızlığından kurtulmasının bir aracı haline gelmesini, sabahları bir kutu muzlu süt almaya gelen bu kızla sıcak ve derin bir bağ kurmasını ise adım adım izliyoruz.

Merceği doğaya tutmak direnişi görmek: Çiftçi Karıncalar Köleci Karıncalara Karşı


Çiftçi Karıncalar Köleci Karıncalara Karşı
Toprak Işık
Resimleyen: Sedat Girgin
Tudem, 2012, 3. Basım
10 yaş+

Emel Güneş

 Mesele “üç beş ağaç” meselesi değil pek tabii. Hayatın her alanındaki müdahalelere ve dayatılan yaşam biçimine karşı sokaklara dökülecek kadar itirazı olanların gözünden “o üç beş ağaç”ın da kaçmaması bir o kadar doğal… İnsanca ve onurlu bir yaşamın hayalini kuranlar o ağaçlara, doğaya bakınca neler neler görebiliyor!

Çağdaş yazarlarımızdan Toprak Işık'ın çocuk kitaplarından biri olan Çiftçi Karıncalar Köleci Karıncalara Karşı isimli kitabı; doğadaki yaşamın, hayal gücüne nasıl da yaratıcı bir şekilde ilham olabileceğine dair çarpıcı bir örnek. Toprak Işık bu kitabında çocukları, günden güne gözlem yapmaya daha da az imkân bulabildikleri karıncaların dünyasına götürerek, heyecan dolu bir serüvenin içine sürüklüyor. Romanın etkileyici kurgusunda da bu serüven, direnişle, onursuzluğa karşı başkaldırıyla, kısacası boyun eğmeme ile özdeşleşmiş ve paha biçilmez bir niteliğe bürünüyor.