Ezgi Karataş
Anlatacağımız ufak tefek, eğri bacaklı bir
oğlan çocuğunun Bastıbacak Virgül’ün hikâyesidir. Bakmayın boyunun küçüklüğüne
atıldığı maceralar boyunu aşarken, yaptıkları yabancı basına bile konu oldu.
Fransız
yazar Georges Perec ünlü romanı “Kayboluş”u, Fransızcada sıkça kullanılan bir
harfi, e’yi hiç kullanmadan yazmıştı. Bu riskli karar, edebiyat dünyasında oldukça
ses getirirken Türkçeye de çevirmenin itinalı çalışmasıyla ‘e’ harfi
kullanılmadan çevrilmişti. Bunları bir çocuk kitabının tanıtımında neden
anlatıyoruz, soranlar olacaktır elbet. Biraz Perec’i anmak biraz da Türkçe
derslerinin en belalısı noktalama işaretlerinin ne menem şey olduğunu anlatmak
için konuya bu harf meselesinden giriş yaptık.
Aslına
esas derdimiz gönlümüzü kaptırdığımız okuma serüveninde aklımıza kazıdığımız
cümleleri ilmik ilmik dokuyan harflerin ve noktalama işaretlerinin çocuklar
tarafından da öneminin anlaşılmasıdır. Belki anlatacağımız romanı okuyacak
küçükler bundan böyle Türkçe derslerini pür dikkat dinlerken, dahi anlamındaki
de’nin ayrı yazılacağını bildiği kadar bir küçük virgülün bile anlam
değiştirebileceğini de aklından çıkarmaz.
Bir virgül neden kaçar ki?
Bu
hafta sizlerle tanıştıracağımız roman kahramanı bir noktalama işareti. Annesi
nokta, babası ünlem, kız kardeşi ise noktalı virgül. Elbette kocaman noktalama
ailesi bunlarla sınırlı değil ama bilin ki bizim virgül herkese bir miktar
akraba. Anlatılan bir yaramaz oğlan çocuğunun bitmeye hazır bir romandan
kaçmasının, dünya basınına haber olmasının, polisleri peşine takmasının ama en
çok harf dolu dünyadan çıkıp dünyayla tanışmasının, gözü pek bir balonla maviliklerde
yaptığı seyahatin, kuşlarla olan dostluğunun öyküsüdür. Ve yine anlatılan yazar
Kavsi’nin sözcük sözcük ördüğü, düşlerle, imgelerle donattığı hikâyesinin bir
anda virgülün kaçmasıyla tepe taklak olmasıdır. Bakmayın virgülün küçüklüğüne,
o yarım solukluk durağın romandan kaçması sözcüklerin yerinin kaymasına sebep
olduğu gibi, bu kaçış romanda küçük çaplı deprem hissi bile yarattı. Zira çıkan
gürültüyle kendini romanın dışına atmaya kalkan sözcükler, cümleler bile görüldü.
Kısaca virgülün kaçması koca romanın temellerini sarstı. Aslında bizim
yaramazın da yapmaya çalıştığı tam da buydu. Yerini beğenmemiş ve yanlış
yerlerde ömür tüketmektense yazar Kavsi’ye iyi bir ders vermek istemişti. Zira
bilmez miydi yazar, bir virgül nelere kadir.
Aslında
Kavsi usta bir yazardı, bizim eğri bacağı da doğru yerlere yerleştirmişti. Ama
harfler dünyasından çıkmak, yazarın kurduğu dünyaları bizzat görmek bizim
virgül için unutulmaz bir deneyim oldu. Zira bu kaçışta okullu çocuklarla
tanıştı, salkımından kopan bir Moryanak balonla gökyüzünde süzüldü, engelli bir
çocuğun odasına konuk oldu, aç bir zürafa tarafından yutuldu, polisler
tarafından kovalandı. Bu arada yazar Kavsi neler mi yaptı, onu da küçük
okuyuculara bırakalım.
Mehmet
Güler’in yazdığı bu keyifli roman küçüklerin edebiyat dünyasına girmesi ve
sözcüklerin büyülü dünyasıyla tanışması için iyi bir fırsat. Türkçe
öğretmenleri ise gönül rahatlığı ile noktalama işaretleri öğretecekleri derse
yardımcı kaynak olarak bu romanı okutabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder