Dilara
Evden Kaçtı
Suzan
Geridönmez
Resimleyen:
Çağla Vera Kılıçarslan
İletişim
Yayınevi, 2011, 1. Basım
9
yaş +
|
Özgül Kılıçarslan
Küçük bir kızın evden kaçmasıyla başlayan hikâye, büyük şehirde apartman katları arasına
sıkışıp kalmış, günlük yaşamın telaşı içinde yer bulamayan hayallerimize ayna
tutuyor.
Dilara
Evden Kaçtı, küçük okuyucular için yazılmış olsa da büyük okurları da içine
çekebilecek, konuyu tamamlayan harika resimlerle dolu bir kitap. Öyküde herkes
artık büyük marketlerden alışveriş yaptığı için kendi dünyasında adeta
hapsolmuştur ama biz Bakkal Cemal Amca’nın küçük bir kız aracılığıyla yeni bir
dünyaya adım atmasına tanık oluyoruz. Bir sabah eski bir gazetede gördüğü kızın
“evden kaçtığı” haberi Cemal Amca’nın yalnızlığından kurtulmasının bir aracı
haline gelmesini, sabahları bir kutu muzlu süt almaya gelen bu kızla sıcak ve
derin bir bağ kurmasını ise adım adım izliyoruz.
Öyküde,
Dilara gerçekte evden kaçmamıştır, bu bir oyundur. Ama bu oyun, içinde
yaşadığımız toplumun rekabetçi, hızlı, hiçbir şeyin üstünde durup düşünmeyen,
arkadaşlıkları “sanal” ilişkilere indirgeyen, insanlar arasındaki iletişimin
iyice koptuğu bugünkü haline göndermelerle doludur. Dilara’nın sahte kaçma
haberi bu gerçekleri yansıtmaya yarar. Dilara’nın arkadaşı Baran’a “Göreceksin
bir gün evden kaçacağım ve hiç kimse farkına varmayacak” lafı oldukça sert ve
acıdır. Annesi ve babası sık sık iş nedeniyle yurtdışına çıkmakta onu dayısına
bırakmaktadır ve muhtemeldir ki evde olduklarında da modern yaşamımızın
yalnızlık kutusu bilgisayar ve internette zaman geçirmekler meşguldürler. Bu
açıdan Dilara da Bakkal Cemal Amca gibi yalnızdır ve bu onları yakınlaştıran
bir gerçektir.
Bakkal
Cemal Amca, haberin sahte olduğunu bilmeden Dilara’yı ararken kendi iç
dünyasına, çevresini saran yalnızlığa ve yepyeni, umut dolu bir yaşama da kapı
açar bilmeden. Yardımını istediği, bir gazetenin ilanlar sayfasına arkadaş
arıyorum ilanı veren “İkinci Bahar” rumuzlu kadınla tanışması yaşamını
değiştirecektir. Beraberce Dilara’yı ararken Bakkal Cemal Amca bilgisayarla da
tanışacak, hiç bilmediği, tanımadığı internet dünyasına da adım atacaktır.
Torunlarıyla arasındaki mesafe de böylece bir miktar azalacak, hem duygusal
yalnızlığı hem de yaşamında karısı öldükten sonra oluşan büyük boşluk dolacak
ve kendini hiç olmadığı kadar mutlu, umutlu ve canlı hissedecektir. “Canlı”
sözcüğü burada önemlidir, çünkü Cemal Amca az müşterinin uğradığı, gelenlerin
sürekli değiştiği dükkânında yavaş yavaş hayallerini tüketir,öldürürken, bu olayla canlanacak, her
yönüyle yaşama geri dönecektir.
İkinci
Bahar ve Cemal Amca, Dilara’nın gerçekte evden kaçmadığını, sadece Baranla
girdikleri iddiayı kazanmak için dayısıyla oyun oynadıklarını öğrendiklerinde,
iyice yakınlaştıklarını ve evlenmek istediklerini de fark ederler. Hem
Dilara’nın annesi ve babasıyla güvende olduğunu hem de kendi duygularını
fark eden ve gerçekten kadının rumuzu gibi ikinci baharlarını yaşayan bu iki
kişi hayatta hayallerini gerçekleştirmek için hiçbir zaman geç olmadığına,
umudun peşini asla bırakmamak gerektiğine, insan sıcaklığının önemine dair bize
bir ders verirken, aynı zamanda şehirdeki büyük yalnızlığımıza da ayna
tutarlar. Bu açıdan “Dilara Evden Kaçtı” okunmaya ve üzerinde düşünmeye değer
bir roman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder