Gölgelerden Uzakta
Jason
Wallece
Tudem,
2012, 1. Basım
12
yaş+
|
Gökçen Düzkaya
Yazar
bize gerçek bir hayat öyküsü anlatırken, gerçeği bulma işini ise bize
bırakıyor.
Aslına
bakarsanız bu hafta size tanıtmak için seçtiğimiz kitaptaki olaylar bize çok
uzak bir coğrafyada geçiyor. Güney Afrika’da. Kitabın arkasında kısaca yazan: “Savaş bitti ve bağımsızlığın ilanıyla
birlikte Robert Mugabe, beklentileri karşılamak üzere başa geçti. Afrikalı
Siyahlara özgürlük ve varlık vaat ediyordu. Eski anlayışlar rafa kaldırılmış,
yepyeni bir döneme yelken açılmıştı.”
Ön
kapaktaki resme baktığınızda camları birileri tarafından kırılmış eve bakan bir
çocuğu ve onun eli silah tutan gölgesini görürsünüz. Bilmediğimiz ya da
hakkında resmi tarih söylemleri üzerinden bildiğimiz bir Afrika ülkesi, savaş
ve çocuk, eğer bir gençlik edebiyatı ürünü olan üç yüz otuz iki sayfalık bir
kitaba konu oluyorsa dikkate alınmalıdır dedik. Buyrun, ne anlamışız kısaca
sizlerle paylaşalım.
Beyaz
tenli insanların çokça yaşadığı bu Afrika ülkesinde o yıllarda önemli bir şey
olmuştur. 1980 yılında Robert Mugabe adındaki eski bir gerilla Zimbabve’ye
başbakan seçilmiştir. Her yerde olduğu gibi burada da kendisine muhalefet eden
insanlar vardır. Fakat bu durum ırkçılık devreye girince akıl almaz işlere yol
açacaktır. Robert, başladığı okulda İvan adında lider bir öğrenci ile
karşılaşır. İvan, okuldaki birçok öğrenci gibi beyaz tenlidir ve nadir sayıdaki
siyah öğrencilere çeşitli baskı ve işkenceler yapmaktadır. Robert özünde iyi
yürekli bir genç olsa da İvan ve ekibine uyarak sonradan aklına geldiğinde
içini sızlatacak birçok olaya imza atmıştır. Fakat işler gün geçtikçe çığrından
çıkmakta, İvan’ın sadistlikleri boyunu geçmektedir. İş, birgün okulu ziyarete
gelecek Mugabe’yi öldürme planını uygulamaya kadar varacaktır. Bu saatten sonra
Robert, insani duygularını harekete geçirerek İvan’ı durdurmak için elinden ne
geliyorsa yapmaktan geri durmayacaktır.
Robert,
Mugabe ve İngiltere
Romanda
işlenen olaylar kadar çarpıcı olan bir yan var ki onu da es geçmeden dilimiz
döndüğünce anlatmaya çalışalım. Güney Rodezya yeni adıyla Zimbabve, 19. yüzyılda
bir İngiliz sömürgesiydi. 1980 yılında bağımsızlığını ilan etti ve başa Robert
Mugabe geçti. Bu noktadan sonra buraya dair duyduklarımız hep yanıltıcı şeyler
oldu.
Öncelikle Mugabe’nin beyazların elinde olan çiftliklerin fakir
siyahlara dağıtılması gibi halkçı kararlarının önünü uyguladıkları
yaptırımlarla kesmeye çalışan İngiltere, eski sömürgesi Zimbabve'ye hala nefes
aldırmıyor. ABD ile birlikte buraya yıllardır BM ambargosu uygulamaya çalışıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, 2009’da Zimbabve'de kolera salgınında ölenlerin sayısının
2700'ü aştığını açıkladı. Batılı ülkelerin tıbbi destekle kolaylıkla kontrol
altına alınabilecek salgını izlemekle yetinmeleri, felaketi Devlet Başkanı
Mugabe'yi iktidardan uzaklaştıracak bir fırsat olarak kullanma çabası olarak
yorumlandı.
Tüm
bu bilgiler ışığında kitaba baktığımızda yazarın adının Mugabe’yle aynı olduğunu
fakat keskin bir Mugabe savunusu yapmadığını; hatta yazarın tavrının
saklandığını görüyoruz. Mugabe’nin savaş suçlusu ilan edilmesi ve İngiltere’nin
bu konudaki rolü İngiliz yazarı arada bırakmış da olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder