Kurdun Gözünden Bir İnsan, İnsanın Gözünden Bir Kurt…

Kurdun Gözü

Daniel Pennac

Çeviri: Ömrüm Erdaş

Resimleyen: Renaud Chabner

Can Çocuk Yayınları, 2010

Sultan Gül Tuncer

6. Sınıf Öğrencisi/Ankara

Sultan, meraklı bir çocuk ve Kurdun Gözü kitabını tanıtırken bu merakına bizi de davet ediyor. Bizi bol sorulu bir yazıya davet ediyor.

Sizin de hiç anne ve babanızdan ayrıldığınız oldu mu? Evet, o çocuk annesinden ve babasından ayrıydı. Çünkü onlar bir kurt tarafından vahşice yutulmuştu. Çocuk ise her şeyden habersiz olan o kurdu izliyordu. Bu öyküde kurt, bir olay esnasında gözünü kaybediyor. Sizin de başınıza böyle bir şey gelse canınız yanmaz mı? Tabi ki yanar. Kurdun da canı yanıyor. Kurtların sürü halinde dolaştıklarını ve geceleri bir arada dinlendiklerini bilirsiniz öyle değil mi? İşte öyle günlerden bir gün Mavi Kurt adındaki yaşlı kurt, Kara Alev adlı minik kurda çocukların da neyle beslendiklerini ve ne yaptıklarını, kimlerden kaçtıklarını anlatıyor. Fakat aralara da gerçekten yaşamadıkları hikâyeleri sıkıştırıyor.

Bu arada söyleyelim: Çocuğun adı Afrika. O bir çoban. Afrika’nın tanıdığı Toa adında bir adam var. Toa’nın devesi olan Tencere, Toa tarafından Keçiler Kralı adlı bir kişiye satılmış fakat Afrika bunu bilmiyormuş. Öğrenince Keçiler kralı’nın yanına gidiyor fakat aslında bu yaptığı yanlış. Tencere’yi aramaya gittiği halde orada çobanlık yapmak zorunda kalıyor. Eğer siz Afrika’nın yerinde olsaydınız Tencere’yi aramayı bırakıp çobanlık yapar mıydınız? Afrika da yapmadı. Boş bulduğu bir anda kaçtı. Yolda bir otobüsü durdurdu ve ona bindi. Şoför ona ücreti nasıl karşılayacağını sordu. Afrika arabayı temizleyebileceğini söyledi. Bir süre sonra ormana yaklaştılar. Herkes avazı çıktığı kadar bağırdı. Tropikal ormanın yeşili belirmişti. Şoför hızını daha da artırmıştı. Afrika çok korkmuştu.  Daha sonra Afrika’nın en son gördüğü şey arabanın ters dönmüş halde olduğu. Afrika baygın bir halde yatarken Anne Bia ve Baba Bia onu alıp evlerine götürürler. Bu yeni anne-baba onu iyileştirmek için ellerinden geleni yaparlar. Ve nihayet Afrika uyanır. Dışarı çıkmak ister ama çıkar çıkmaz balkondan düşer. Sonra ne mi olur? Artık gerisini siz okuyun. Bu güzel dostluk öyküsünün sizin için de bir imtihan olacağından eminim. Şimdiden iyi eğlenceler.