Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

23 Nisan 2014 Çarşamba

Bir lastik pabuç kaç külah dondurma eder?

         
Lastik Papuçlar
Zoşçenko
Çeviri: Ataol Behramoğlu
Resimleyen: Yıldız Aydemir
Can Çocuk Yayınları
8-9-10 yaş

Gökçen Düzkaya
Sovyet çocuk edebiyatının usta isimlerinden Zoşçenko mizahi anlatımıyla sizi  “Babamız bize büyüklerin yanında üzerinize düşmeyen konuşmalar yapmayın derse hakkımızı da mı aramayalım?” diye soran öykülere davet ediyor.

Lastik Pabuçları elinize aldığınızda kitabın size “Beni oku, beni oku!” diye seslendiğini duyar gibiyim şimdiden. Kapak resmi içinize sıcacık bir aile fotoğrafı çıkardı değil mi? Ya renkler? Renklerin cıvıltısını duyar gibiyim. Kitabı açtık bir sürü anı öykü. Hepsi de yazarımızın küçükken başından geçmiş ne güzel hatıralar! Kitabı resimleyen Yıldız Aydemir’in kalemine sağlık. Çocukların yanaklarına iliştirdiği elma şekerlerinin tadı damağımda kaldı diyebilirim.

Kitaptaki her şey çocuklara göre yazılmış. Yazarımız gerçekten hep çocuk kalmış diyebiliriz belki bu durumda. Dolu dolu geçen çocukluk öyküleri bize neler neler sunuyor bir bakalım: Evdeki lastik pabuçları satıp dondurma almak mı istersiniz, dünya turuna çıkıp dünyanın yuvarlak olduğunu mu keşfetmek… Durun daha bitmedi! Evdeki misafirleri kovup tüm hediyelere kendiniz kavuşayım derken evdeki oyuncaktan da mı olmak. Sevilen tek çocuk olayım; daha çok daha çok sevileyim derken evdeki kardeşle ve nineyle başını derde sokmak… 

Ve tabi karnesiz ve yalansız olur mu çocukluk? Hepsinin sonunda olmazsa olmaz öğütler. Ama buradaki öğütler öyle kuru laflar falan değil hani. İnsanın ciğerine işleyecek, otuz yıl sonra bile yazarımıza yaşananları daha dünmüş gibi hatırlatacak cinsten… Öyle olmasa yazarımızın da kendisi için dediği gibi büyüyüp bu kitabı nasıl yazardı? İki yaramaz kardeşin maceralarını Sovyetler Birliği döneminde yaşamış Rus yazar Zoşçenko’nun yazdığı, Ataol Behramoğlu’nun çevirdiği “Lastik Pabuçlar”dan okumanız temennisiyle…

1 yorum:

  1. Çocukluğumda en sevdiğim ve defalarca okuduğum bir kitaptı... Lelya ve Minka kardeşler. Lelya'nın bazen ailenin kendisini görmezden gelmesine karşı kıskançlıkları... Bilyeleri yutma numarası yapmıştı annesi ve babası onunla ilgilensin diye. Bilyeler cebinden çıkınca yine ceza almıştı garip 😊 Bu kitabı hatırlayınca çocukluğum geldi aklıma hey gidi günler...

    YanıtlaSil