Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

23 Nisan 2014 Çarşamba

Çocuklar için Shakespeare



Selin Çoruh

Gün gelir tiyatronun en önemli isimlerinden Muhsin Ertuğrul’un sahnesi kapanır, gece olur devlet tiyatrosuna ani baskın düzenlenir, ağaçları katledilir. Ama biz sanata düşman yönetime inat tiyatro diyoruz. Okuyoruz, izliyoruz en önemlisi yaşatıyoruz…
  
23 Nisan tarihinin, çocukların bayramı olmasının yanı sıra, İngiliz Edebiyatı’nın en önemli isimlerinden Shakespeare’in ölüm yıldönümü olması sebebiyle bir anlamı daha var bizim için. William Shakespeare 23 Nisan 1616 tarihinde, tarihin ilginç bir rastlantısı olarak, diğer bir dev isim Cervantes’le aynı gün ölmüştür. Tiyatro yazarının hayatıyla ilgili çok az şeyin bilinmesi gerekçe gösterilerek bazı eleştirmenler tarafından Shakespeare diye birinin hiç var olmadığı bile iddia edilse de bunun Shakespeare düşmanları tarafından uydurulduğu da söylenilmektedir. Kesin olan bir şey var ki Shakespeare, Dünya tarihinin en çok konuşulan, tartışılan ve tanınan fakat en gizemli kişiliklerinden biri olagelmiştir.

İngiliz tiyatrosunun kurucularından biri olarak kabul edilen Shakespeare, aynı zamanda oyunculuk alanında çok önemli bir reformcudur. Gelişme dönemindeki İngiliz tiyatrosuna “doğaya yakın oyunculuk” anlayışını getirmiş, dönemin klişe ve abartılı oyunculuk biçimlerini eleştirmiştir. Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketlerinin hız kazandığı bir dönemde üretimlerini gerçekleştirmiştir. Ancak Shakespeare’i tüm zamanların yazarı yapan element, onun karakterleri ele alış biçimidir. Her karakter, bir başka eserindeki karakteri daha iyi anlamamızı sağlayan bir bütünün parçaları gibidir. Bu nedenle Shakespeare tiyatrosunu anlamak için, onu bir bütün olarak ele almak gerekir. Shakespeare her yarattığı karakterde vücut bulmuştur ancak hiç biri otobiyografi değildir. Daha çok tarihi oyunlar yazmasına rağmen, oyunlarındaki karakterlerin her biri insanın, insanlığın hislerini, düşüncelerini bir ölçüde zamandan bağımsız olarak yansıtabilmektedir. Bu yüzden Shakespeare’in empati yeteneği, nesilleri aşmış bugüne kadar uzanmıştır.


Çocuklar için Shakespeare

Shakespeare’in büyüklüğünü çocuklarımıza anlatmanın bir yolu olabilir mi diye sorarsanız biz de bu vesileyle Gergedan yayınlarının çıkarmış olduğu “Çocuklar için Dünya Edebiyatı” serisinden üç Shakespeare eserini ele alacağız bu hafta. Çocukları klasik edebiyatla tanıştırmayı amaçlayan bu seri için seçilmiş Shakespeare eserleri, en tanınmışlarından üç tanesi: Hamlet, Romeo ve Juliet ve Bir Yaz Gecesi Rüyası. Bu üç eser, Shakespeare edebiyatında 3 farklı konuma denk geliyor. Bir trajedi olan Romeo ve Juliet ile komedi türündeki Bir Yaz Gecesi Rüyası Shakespeare’in yazın hayatının genellikle üçe ayrılan dönemlerinin ilkinde yazmış olduğu eserler. Bu ilk dönemde genellikle tarihi ve komedi türünde yazan Shakespeare yalnızca iki trajedi yazmıştır ve bunlardan birisi Romeo ve Juliet’tir. Hamlet ise Shakespeare’in ikinci döneminde yazdığı yine trajedi türünde bir eseridir. Her bir oyun Shakespeare edebiyatının önemli bir yerinde duran aynı zamanda da en bilindik oyunlarındandır.





 


Mistik bir öykü


Kronolojik olarak gidecek olursak, diğer iki eserden tür olarak farklı bir konumda olan Bir Yaz Gecesi Rüyası,  Shakespeare’in en önemli erken dönem komedyalarından. Atina yakınlarında geçen, aşkın çılgınlığı ve zamansızlığı üzerine yazılmış bu düşsel oyuna, sevimli cinler ve periler de dâhil olarak ortalığı iyice karıştırıyorlar. Sonunda bütün düğümler teker teker çözülürken, tüm karakterler, başlarından bir yaz gecesi geçen ilginç olayların gerçek mi yoksa rüya mı olduğunu anlamaya çalışıyor. Fantastik karakterlerin oldukça eğlenceli olduğu bu hikâye, hayal gücünü harekete geçirerek okuyucuyu büyülü bir dünyaya davet ediyor. Kitabın sayfalarındaki görseller ise en az hikâye kadar eğlenceli.


 Nefrete karşı bir aşk hikâyesi:  Romeo ve Juliet

Romeo ve Julliet ise Dünya üzerindeki en ünlü âşıkların hikâyesini anlatıyor. İki düşman ailenin birbirine âşık olan genç çocuklarının imkânsız aşkını konu alan bu büyük trajedi, baş döndürücü bir hızla gerçekleşen talihsiz olayların birbirini izlemesi nedeniyle kavuşamayan sevgililerin ölümleri ile sonuçlanıyor. Rome ve Juliet’in ölümü iki kavgalı ailenin barışmasına neden oluyor. Bu etkileyici yapıt, ünlü balkon sahnesiyle akıllara kazınmış, birçok aşk hikâyesinde referans olarak verilmiş, ölümün bile ayıramadığı âşıkları ölümsüzleştirmiştir.

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu

Danimarka Kralı’nın oğlu Hamlet’in hikâyesi ise, babasının ölümü sonrası amcasının tahta geçmesiyle başlar. Babasının ölümünü şüpheli bulan Hamlet, amcasının annesiyle evlenmesini de kabullenemez. Babasının hayaletinin hikâyeye dâhil olmasıyla yarı fantastik bir hal alan oyun, birbirini izleyen felaketler zinciri şeklinde devam eder. Babasını öldürenin amcası olduğunu öğrenen Hamlet’in artık tüm istediği intikamdır. Bütün hayatını intikamı üzerine planlar yaparak geçirmeye başlar, hatta bunun için uzun süre deli taklidi yapar ancak  kendi iç çekişmesinden dolayı bir türlü amcasını öldürmeyi başaramaz. Klasik edebiyatın en tartışmalı karakterlerinden biri olan Hamlet, meşhur “olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” tiradıyla yaşamın anlamını sorgularken delilik ve dâhilik arsında gidip gelir ve okuyucuya da bu ikilemi yaşatır. Hamlet’in Dünya üzerinde en çok tartışılan karakterlerden biri olduğunu söyledik fakat aynısı hikâyedeki diğer kişiler için de geçerli. Karakterlerin her biri derin analizlere konu olmuş, defalarca farklı şekillerde ele alınmıştır.

Trajediden masala

Bir çocuk kitabı olarak okuduğumuzda ise, trajedi türünün en ünlü ve güçlü örneklerinden olan Hamlet ile Romeo ve Juliet’in ağır konuları çocukların rahatça okuyabileceği bir formatta, masalsı bir anlatımla sunulmuş. Shakespeare’in zor okunan dili ve şiirsel anlatımı, hikâyenin özü korunmak koşuluyla başarılı bir şekilde süzülerek düz yazı formatına getirilmiş. Birbirinden güzel görsellerle de desteklenen hikâye, sürükleyici ve akıcı bir şekilde sunulmuş.

Bu iki çözümsüz trajedi de kötülüklerin ve düşmanlıkların sonuçlarını çocuklara anlaşılır biçimde gösterirken hikâyelerin nesiller boyunca anlatılarak ibret alınması gerektiği belirtilerek sonlandırılıyor. Ancak konuların ve karakterlerin ağırlığı, kitap okunurken veya okunduktan sonra çocuklarla tartışmayı gerektiriyor. Özellikle ölümün doğal yollarla değil de bu denli trajik ve talihsiz nedenlerle geldiği, kötülüklerin, hırsın bu denli güçlü bir şekilde kendini hissettirdiği hikâyelerde yetişkinler için net olabilecek bazı kavramlar tartışılarak soru işaretleri giderilebilir.  Sürükleyicilik konusunda hiç hız kesmeyen, soluksuz bir şekilde okunabilecek Shakespeare’in eserleri, çocukların klasikleri sevmesi için iyi bir başlangıç.  “Çocuklar için dünya edebiyatı serisi” diğer kitaplarıyla birlikte, çocukların büyük ustalarla tanışmaları için iyi bir fırsat olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder