Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

5 Şubat 2014 Çarşamba

Deneyimler Ülkesi’ni Ararken Dostluğu Bulanlar: Kurdu Kurtaran Kuzu

Kurdu Kurtaran Kuzu
Maritgen Matter
Resimleyen: Jan Jutte
Çevirmen: Münire Turan
Nesin Yayınevi,
2012
8-10 yaş

Işıl Kızılırmak

Çocukluğumuz ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ı yemek isteyen hain kurttan korkmakla geçmişken, nihayet bu öyküde bambaşka bir dostluğa tanık oluyoruz.

Soğuk bir kış akşamında karlara bata çıka yürüyen Kurt, açlıktan kıvranmakta. Ardından sürüklendiği kızağı ağırlaşmakta, altın kol saati ay ışığında parlamakta. Sefaletine acıyıp, çaresizlikten yakınırken bir çiftlik evinin ışıklarını fark edip, süzülür ahırdan içeri. Hayli saf bir kuzu karşılar onu.
Kurt işinde usta olduğundan; Kuzu’yu korkutmamaya karar verip, en kibar tavrını takınır. “Açım” der Kuzu’ya; beriki yulaf, ekmek, saman sunar davetsiz misafire ve ekler “eğer samanı reddediyorsan, yeterince aç değilsin.” Gecenin bir vakti ahırına gelen davetsiz misafiri doyurmak ister elbette, ama yatağına kadar ilerlemesi onu rahatsız eder, biraz daha yaklaşırsa çiftlikteki bütün dostlarını çağıracağını haykırır. Kurt planının ahırda gerçekleşmeyeceğini anlar ve Kuzu’ya “Gel, kızakla kayalım, sana deneyimlerimden söz edeyim” der. Saf Kuzu anında geçirir çizmelerini ayaklarına, atar atkısını boynuna. “Sen bir şairsin, beni de Deneyimler Ülkesi’ne götür” der afilli laflar etmede hünerli celladına. 

Yolculuk boyunca Deneyimler Ülkesi’ni anlatmasını ister Kurt’tan. O ülkede kuleler var mı? Çeşmeler, parklar? Ya çimenler? Her şey Kurt’un zaman ölçen önemli şeyi gibi altından mı? Şarkılı, türkülü yolculukları Kuzu’nun çok hoşuna gitse de arkadaşının açlığı içine dert olmaktadır. Kurt da acilen karnını doyurması gerektiği konusunda Kuzu’yla hemfikir olmalı ki, kızağı ormanın en ıssız yerinde durdurur. Neden durdukları anlamayan Kuzu, buz tutmuş suyun üzerinde delik açıp balık tutmasını önerir Kurt’a. Gözü dönmüş Kurt da menüyü zenginleştireceği için memnun şekilde kabul eder bu teklifi ve buzu kırmak için hoplayıp zıplarken düşüverir suya. Kuzu bir anlık cesaretle kollarını daldırıp, çıkarır kaskatı kesilmiş Kurt’u dışarıya, yükleyip onu kızağa ilerler aklınca Deneyimler Ülkesi’ne doğru. Orman ürkütücü ama arkadaşının bu ormanda ölme ihtimali daha ürkütücüdür Kuzu için. Canını dişine takıp ilerlerken bir evin ışığını fark eder, evin sahibi ortalıkta görünmemektedir. Kuzu, durumu hiç de iyi görünmeyen Kurt’u yatağa yatırır; ardından evde bulduğu kırmızı içeceği ısıtıp içirir kaşık kaşık bilge dostuna. Yetmez, ısınsın diye kıvrılıp yanında yatar. Kurt, rüyasında büyük bir lokantada yemeğini beklemektedir o anlarda, tabaktan yüzünde gülümsemeyle Kuzu çıkar. Buzları iyice çözülen sivri dişli arkadaş “Kuzu tehlikedesin” diye sayıklaya sayıklaya uyanır. Panik halinde Kuzu’ya ondan uzaklaşmasını, hastalığının iyileşemeyeceğini anlatır. Kuzu sabah kapısında Kurt yazan evden çıkıp ahırına doğru yürürken hasta dostuna bakacak kimsenin kalmadığını düşünerek üzülmektedir. Kurdu Kurtaran Kuzu ders verme, kazanım sağlama amaçlarıyla sıradanlaşabilecek bir öyküye sahip aslında. Ama öylesine ustaca yazılmış ki, sıradanlığa düşmek bir yana her sayfada daha da güzelleşen çağdaş bir masala dönüşmüş. 

Maritgen Matter, karakterlerin temel özellikleri abartmadan, tam kararında yazmış; bu durum Kurt ve Kuzu’nun diyaloglarından oluşan bölümleri keyifli bir çocuk oyununu izler gibi okumayı da mümkün kılmış. Tiyatroda koltuğuma oturmuş, yeni sahnenin kurulmasını bekliyor gibi çevirdim kitabın her sayfasını. Çizer Jan Jutte, kitabı sadece siyah, beyaz ve kırmızı renklerini kullanarak resimlemiş. Bu kadar sade resimlerin öyküyle bu kadar başarılı bir şekilde bütünleştiği az örnek vardır diye düşünüyorum. 

Kurdu Kurtaran Kuzu, 2004’te Almanya’da “anlatım ve resmin ustaca birleşimi bu kitabı gerçek bir sanat eserine dönüşmüştür” gerekçesiyle Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü kazanmış. Rollerin hızla değiştiği, beklenen sonun her diyalogda tersyüz edildiği, alışılagelmişin dışında bir dostluk hikâyesiyle tanışmak isteyenlerin kitaplığında çok kıymetli bir yeri olacak bu öykünün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder