Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Kokuşuk olan kim?



Bay Kokuşuk 
 Yazar : David Williams 
 Çizimler : Quentine Blake
Çeviri:İmra Gündoğdu 
 Artemis Yayınları - Mart 2013 
1. Basım - 255 sayfa
Neslihan Şen


Sokakta yaşayan berduş mu yoksa seçim sloganı sokaklardan berduşları temizlemek olan hanımefendi mi? Hangisinin kokuşuk olduğuna siz karar verin. Quentin Blake’in özgün çizimleriyle, aynı anda hem komik hem de gerçekçi çocuk romanı Bay Kokuşuk çıktı.

Kahramanımız 12 yaşındaki bir kız çocuğu. Chloe özel okulda okuyor, okuldaki diğer “sosyetik” kızlarla anlaşamıyor ve hiç arkadaşı yok. Evde ise onu okuldaki o sevmediği kızlara benzetmeye çalışan annesi ve benzetmeyi başardığı kızkardeşiyle birlikte daha da yalnız. Sohbet etmeyi en çok sevdiği kişi olan babası ise annenin otoritesi altında ezilmiş durumda.

Chloe tüm arkadaşlık ve hatta kardeşlik, ebeveynlik ihtiyaçlarını sokakta yaşayan bir berduş olan Bay Kokuşuk ile gidermeye çalışıyor. 

Buraya kadar bakınca bunların neresi eğlenceli diyeceksiniz. Ancak gerçekçi bir öykü olunca kaçınılmaz olarak aile, siyaset, okul, işsizlik, zenginlik ve sefalete dair tartışmalardan uzak kalınamıyor. Öyküyü komik hale getiren ise yazarın komik birşeyler anlatması değil, aynı zamanda komedyen David Williams’ın üslubu olsa gerek. Yazar ve yazarın ilk kitabının da çizeri olan Quentin Blake, sıradan bir öyküyü eğlenceli bir çocuk kitabına çeviriyorlar. Birçok çocuk kitabının ilüstratörü olan Blake’i, Roald Dahl’ın Çarli’nin Çikolata Fabrikası kitabından da hatırlayacaksınız.

İnsan mı, istatistik mi?


Bay Kokuşuk’u okurken önyargılardan sıyrılmak gerekiyor. Chloe’nin neden annesinden, kızkardeşinden ve okuldan nefret ettiğini soğukkanlılıkla okumalısınız. Sağcı partiden aday olan anne ve onun takipçisi kızkardeş aile vasıflarından bağımsız bir temsiliyete sahip. Chloe bu sorgulamayı elbette kendisine değdiği noktada yapabiliyor. Örneğin elit çevreye güzel görünmek için giymek zorunda kaldığı kıyafetler, gittiği okul ve orada arkadaşlık yapması beklenen kızlar gibi. Nihayet annesi, seçim politikası gereği, en yakın dostu olan Bay Kokuşuk da dahil olmak üzere tüm sokakta yaşayan insanlara karşı bayrak açınca bu öfke bileniyor.

Bak Kokuşuk’a gazeteciler neden bu kadar çok insanın sokaklarda yaşadığını soruyor. Cevabı kitabı okuyan çocuklara haksızlığı ve adaletsizliği sorgulatır gibi : “Öncelikle insan olarak değil, istatistik olarak görüldüğümüz için.”
Yazar, okurları bu karakterler üzerinden taraflaştırıyor. Ya annesi ve onun hayran olduğu halk düşmanı başbakanın tarafını tutacaksınız ya da Chloe ile Bay Kokuşuk’unkini.

Sen al o teklifini, başına çal!

Başbakan, Bay Kokuşuk’un halkın desteğini aldığını farkettiğinde, onu yanına çekmeye karar veriyor. Bu adıma cevabı Chloe’den duyuyoruz. “Sen al o teklifini, başına çal!” Bu hararetli taraflaşmanın sonucu ne yazık ki sağcı partinin devrilmesiyle sonuçlanmıyor ama çocuğun dünyası için mutlu son olduğunu söylemek mümkün. Kahramanımız sevdiklerini iyilerin yanına çekmeyi başarıyor.
Bak Kokuşuk’un hikayesine gelince... “İnsanların dalkavukluğunu çekemediği için ölmüş gibi yapan bir rock yıldızı” mı, yoksa “dünyanın en güçlü bombasını yapıp, bombanın tehlikesini anlayınca askeriyeden kaçan çok ünlü bir bilimadamı” mı? Chloe’nin hayal gücü bunları söylese de Bay Kokuşuk’un sıradan bir insan hikayesi var. Kaybetmiş, kırılmış, yalnız kalmış. Kitabı okuyacak olan çocukların bu gerçeklerle yüzleşmesi konusunda tereddüt etmek mümkün. Öte yandan kimi çocuklar içinse bunlar hikayelerden ibaret değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder