Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Efsanelerin peşinde dört kafadar: “Rüya Takımı”


Rüya Takımı - Medusa’nın Pusulası 
 Gülşah Elikbank
İthaki Yayınları
2013 -1. Basım 
144 sayfa

Ezgi Karataş

Çocuk edebiyatında son yıllarda sıkça rastladığımız fantastik ögeler bu kez Gülşah Elikbank’ın kitabında, yerli bir romanda karşımıza çıkıyor.


Yeraltı dünyasının canavarlarından Gorgon kardeşlerin ölümlü olanı ya da dillere destan güzelliğiyle deniz tanrısı Poseidon’un sevgisine mazhar olan fakat tanrıça Athena’nın kıskançlığı sonunda lanetlenen ve saçının her bir teli canlı yılanlarla bezeli şeytan. Laneti yüzünden baktığı herkesi taşa çeviren ama Argos’lu Perseus’un hain planıyla başı kesilen ve bu yeteneği Perseus’a pek çok savaş kazandıran kadın. Yunan mitolojisinin en tanıdık isimlerinden, söylencesi bol bir kahraman Medusa… Pek çok antik eserde, maskta, heykelde korkuyla tasvir edilen; saçlarını suya salmış heykeliyle, buğulu ve gizemli Yerebatan Sarnıcı’nda ziyaretçilerini bekleyen Medusa…
Bu hafta sayfamıza konuk olan “Rüya Takımı: Medusa’nın Pusulası”,  yılanbaşlı lanetli karakter aracılığıyla çocukları Yunan mitolojisi ile tanıştırırken aynı zamanda çocuk edebiyatına Rüya Takımı’nı armağan ediyor. Gülşah Elikbank’ın ilk çocuk kitabı, Yerebatan Sarnıcı’nda Medusa efsanesine göz kırparken bize fantastik bir serinin de havadisini veriyor. Gelecek romanların Kapadokya’nın büyülü coğrafyasında ilerleyeceğinin sinyallerini veren kitapta, bol maceralı yolculukların olacağını ise dört kafadar Cem, Gizem, Ayşe ve Mert’ten kestirmek hiç de zor değil.

Gerçeğin aynasında nefretle yüzleşmek

Romanda küçük bir yanlış anlama sonucu gizli bir haritanın izinde hazine peşine düşen küçükler, Yerebatan Sarnıcı’nın fonunda, yeraltı dünyasının nefretli coğrafyasına barış getirmek için mitolojik kahraman Medusa’ya yardım edeceklerdir. Bu gizemli, zor ve fantastik yolculukta Medusa ve kardeşinin hikâyesi aracılığıyla da kendileriyle ve birbirleriyle yeniden tanışacaklar, kibrin aynasında pek çok yanlış inancı da sorgulayacaklardır. Yolları tesadüfen Medusa ile kesişen ve istemeden dâhil oldukları iki kardeşin savaşında sınanan çocuklar, gerçek pusulanın ise kişinin kendisiyle -ne kadar zor olsa da- yüzleşmesi olduğunu da öğrenecektir.
Bilmiş halleri ile zaman zaman tahammül edilmesi zorlaşan takımın en küçük üyesi Gizem, sert ve zorba tavırlarıyla sınırları hayli zorlayan Mert, heyecanlı ve sert çıkışlarıyla ilk başta pek de ısınamadığımız Ayşe ve bir anlamda hikâyeyi başlatan sakin ve cesur halleriyle takımın denge unsuru Cem… Kulak misafiri olunan küçük bir konuşma sonrası, kendilerini kibirden ve kıskançlıktan beslenen savaşın ortasında bulan ve hikâye boyunca sorumluluk almanın, dostluğun, kardeşliğin, cesaretin ve bilginin en büyük yardımcıları olduğunu öğrenen dört kafadar, bu sayede Mitolojik Efsaneler Okulu’na girmeye hak kazanacak ve geçmişte gizemi çözülememiş efsanelerin peşine düşecekler.
Hikâye, zaman zaman oldukça popüler ve sistemin sonuna kadar kullandığı bilindik seriye göz kırpar gibi olsa da, yazarın pek çok efsaneyi ve hikâyeyi bünyesinde tutan Anadolu coğrafyasını mekân alacağını umarak gelecek serileri merakla bekliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder