Aritmetik İyi Kuşlar
Pekiyi
Cemal Süreya
Resimleyen: Mustafa
Delioğlu
Yapı Kredi Yayınları,
2011,
7+ yaş
|
Sol kıyımızın köşesinde dizeleriyle bize
seslenen sevgili Cemal Süreya’ı çocuklar
için yarattığı rengarenk dünyayla ölüm yıldönümünde anmak istedik. Ve elbet “
Hayat kısa, kuşlar uçuyor”
Aritmetik İyi Kuşlar
Pek İyi Cemal Süreya’nın Çocukça Dergisi için kaleme aldığı yazılarının
derlemesi. Çocuklara Türkiye’nin illerini yunus balıklarının, saat kulesinin diliyle; romanı, şiiri
otobüslerdeki insanların özlemleriyle anlatan Süreya,
bilgiyi hayalcünün peşinde yolcuğa çıkarmış yazılarında.
Cemal Süreya çocuklara
seslendiği ilk yazısında; annesinden defalarca dinlediği Kerem ile Aslı
öyküsünden, halasının oğlu ile
yazdıkları metinlerin kendisine verdiği hazzın yazar oluşunun başlangıcı
saymasından , canciğer kelimesiyle kazandığı ödülden yola çıkıp yazarlık
yolculuğundan söz eder. Sonraki yazıların yelpazesi hayli geniştir. Çocuklara Küçük
Prens, Kırmızı Balon, Alis Harikalar Ülkesinde, Define Adası, Gülliver’in
Yolculukları, Robinson okumalarını salık verir;
bu kitapları bulamazlarsa ellerine geçeni okumalarını, onu da
yapamazlarsa kendisine mektup yazmalarını söyler. Haritada rastgele seçtiği bir
adaya yolculuk yapmaya karar veren Ali ile birlikte Türkiye’yi, dünyayı anlatır; hiç sıkmadan. Dostlarıyla sohbet ediyormuşcasına büyük
şairleri, önemli ressamları ve resme ilişkin fikirlerini anlatır diyaloglarla.
Masallardaki üvey anne imgesini eleştirir; insanı sevmenin değerinden, sevginin
nasıl büyüdüğünden söz eder. Birer cümleyle Ayasofya’yı, Danimarka’yı,
Eskişehir’i, Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı anlatır. Trabzon’da bir taka kutlamasına
ayışığı eşlik ettği için sevinir, Mersin’de bir çam ağacı dallarının kesilmemesi
için dilekçe yazar, Bursa’da Yeşil Cami Edirne’deki Süleymaniye Camii’siyle
haberleşmek istemektedir yeni yıl yazısında.
Çocukların günlük yaşantılarıyla okulda öğrendiklerini keyifli bir
oyunla birbirine bağlar: “ Bir an bütün
ders kitaplarının sokakta yürüdüğünü düşündü. İşte adam cebinden para
çıkarıyor, karşılığında büfeciden kağıt mendil alıyor. Sosyal Bilgiler’den
çıkmış ikisi de. Konuşunca Dilbilgisi çıkıyor ortaya. Büfeci parasının gerisini
adama veriyor: Bu da Aritmetik” Tıklım
tıklım dolu otobüslerdeki her insanın ayrı özlemleri roman oluyorsa, şiir de
bütün bunların kendisinde uyandırdığı güzel duygudur dedirtir elinde okul
çantasıyla yürüyen öğrenciye.
Cemal
Süreya’nın Çocuk Edebiyatına Bakışı
Cemal Süreya çocuk
edebiyatı konusunda çocukların her şeyi zaten anlayabildiğini, zor olanın
onların öğrenci olmayan yanlarına seslenebilmek olduğunu düşünür. Çocuklara verilecek bilginin aktarılış
biçiminde farklılık olabileceğini ancak onların da yetişkinler gibi edebiyattan
kendi istediklerini alabileceğini söyler, çocuk edebiyatı kavramının altında
çocukları küçümseme yattığını savunur. Çocuğun yanlış telaffuz ettiği kelimeyi
onunla aynı şekilde telaffuz etmek, doğru telaffuzu öğrenmesini nasıl
öteliyorsa; karışık biçim ve kurallara sahip, tamamen özelleştirilmiş çocuk
edebiyatının da aynı şekilde çok yakında
duran bilgiyi ötelediğini düşünür. Wilhelm
Reich’ın yetişkinlerin çocukları sömürmesi konusundaki fikirlerini aktarıp, küçük yaşta zorlu sınav maratonları için pek
çok karmaşık bilgiyi anladığına düşünülen çocukların Çehov’u ya da Sait Faik’i
neden anlamayacağını sorar. Çocuk edebiyatı kavramının insanı daha başta
aşağıladığı fikrindedir.
Kitaba adını veren yazısında,
çocuklara neler hakkında yazabileceğini düşünürken bir dostu ise karşılaşmasını anlatır. Dostu, çocukların
enflasyon dahil her şeyi anlayabileceğini söyler ona. Türkiye’nin nüfusu, ressamlar,
uzay bilginleri, karganın familyası, yavru balinanın ağırlığı, Kristof
Kolomb... Dostunun ona verdiği
tavsiyeleri aktarırken çocuk edebiyatına bakışını anlatır aslında. “Bilgiçlik
taslayan şeyler yazma. Sürevenlerden, düşlerden de söz et. Sözgelimi lacivert
ipek helikopterler uçsun yazılarında. Bilgi de ver.”
Cemal Süreya’nın çocuk
edebiyatı hakkındaki fikirleri çok keskin ve haklı. Reddettiği çocuk edebiyatı
değil; çocuk edebiyatı adı altında karışık biçim ve kurallara sahip, çocukları yetişkinlerin
istediği modellere dönüştürmeye yardımcı olan kitaplardır. Çocuk edebiyatı
kavramı gereksizce büyütülürken çocuk aklının küçümsediğini, her şeyi
kavrayabilen çocukların bilgiye ve edebiyata erişmesinin yetişkinlerce
engellendiğini savunmuştur Süreya. Bugün de çocuk edebiyatı hakkındaki temel
sorunlardan biri budur bana kalırsa. Çocukların anlayabilecekleri konusunda; çocuk aklının özgürlüğünü hesaba katmadan ve
hatta küçümseyerek karar veren yetişkinlerin edebiyatı yani...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder