Hitler Oyuncağımı Çaldı
Judith Kerr
Çeviri: Berfu Durukan
Tudem Yayınları, 2013, 1. Basım
7+ yaş
|
Bugün hala milyonlarca insan kaçakçılığı sonucu hayatını yitirirken ve yine
milyonlarca insan doğduğu, büyüdüğü, anılarına mesken olan topraklardan
ayrılmak zorunda bırakılırken savaş çığırtkanlarına iki çift laf etmek gerek.
Savaşa Hayır!
II. Paylaşım Savaşı ya
da daha yaygın bilinen adıyla II. Dünya Savaşı... Milyonlarca insanın yaşamına
mal olan bir savaş ve bu savaşın ortasında kalmış insanlar... Her sınıftan
gelmiş, büyük çoğunluğu Yahudi, milyonlarca insan bu savaşta toplama
kamplarında yaşamını yitirdi ve bunların 1,5 milyonu çocuktu.
Kitabımız ''Hitler
Oyuncağımı Çaldı''nın kahramanı Anna da henüz 9 yaşında, Berlin'de yaşıyor ve
kendine göre son derece mutlu bir çocukluk geçiriyor. Etrafında olan bitenin
pek de farkında değil. O ve ağabeyi Max okula devam eden, orta sınıf bir
ailenin çocukları. Babalarının ülke çapında oldukça beğenilen bir yazar
olduğunu biliyorlar, ama çocukların bilmediği bir şey var. Babaları, Hitler
aleyhinde hiciv dolu yazılar yazan, bununla yetinmeyip radyo programları yapan
bir yazar.
Etraflarında Nazi
partisinin kurduğu çember gittikçe daralıyor ve sonunda yazılarını takip eden
bir polis memuru (ki aslında polisin neredeyse tamamı Nazi) tarafından gizlice
uyarılıyorlar. Ardından önce babası, sonra Anna, Max ve annesi onlar açısında
oldukça gergin bir tren yolculuğundan sonra Almanya'dan çıkmayı başarıyorlar.
Kısa süre diye çıktıkları bu yolculuk asla bir daha vatanlarına dönememek demek
aslında. Önce İsviçre, ardından Fransa ve son durak İngiltere. Ölümden
kurtuluyorlar ama kurtulamadıkları bir şey var; vatanlarından ayrılmanın acısı.
Vatan demek özlem demek, geride bırakılan dostlar demek, ''geçmiş'' demek…
Özellikle çocuklar bu duyguyu tam anlamlandıramıyorlar. Zaman geçtikçe
içlerinde yavaşça büyüyor. Arada gün yüzüne çıkıyor. Kitabın okuyucuları olan
bizler bunu Anna'nın gözünden tanık olduğumuz yaşam olaylarıyla anlıyoruz. Almanya'daki
totaliter düzen onları yurtlarından koparıp atıyor. Anlıyoruz ki, onlar artık ebediyen mülteci...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder