Günle Yarışan Yarışçı
Ahmet Önel
Resimleyen: Elif Balta
Elma Çocuk Yayınevi, Kasım 2013.
7+ yaş
|
Mehmet Özçataloğlu
Günle Yarışan Yarışçı” kentsel dönüşümün
çocuklar üzerindeki etkisini anlatan, keyifle okunan, eğlenceli bir kitap.
Geçenlerde doğduğum evi tekrar
görebilmek için eski mahallemize yol aldım. Yıllar yıllar sonra hem o günleri
belleğimde tazelemek hem de çocuklarıma o evi gösterebilmek için yüreğim pır
pır girdik sokağa. Bu kadar uzun süreden sonra her şeyin yerli yerinde olması
şaşırtıcıydı gerçekten. Her şey yerinde duruyordu ama doğduğum ev ne üzücüdür
ki yerinde yoktu. Yine de “kentsel dönüşüm” adı verilen tarih celladının
mahalleme girememiş olması sevindiriciydi.
Bütün bunlar Ahmet Önel’in “Günle
Yarışan Yarışçı” isimli kitabını okurken aklıma geldi. Elma Çocuk tarafından
yayımlanan kitapta; kentten uzakta, doğanın içinde yaşayan bir çocuğun,
Yiğit’in öyküsünü okuyoruz. Köpeği Karadut’la birlikte gezindiği bir gün Yarışçı’yla
karşılaşır Yiğit. Ve öyküsü bu şekilde başlar. Yiğit’in öyküsü biraz da bizim
öykümüzdür aslında. Otuzlu yaşlarını yaşayanların öyküsü… Şimdiki çocuklar
doğadan ve doğallıktan uzakta, apartmanların arasında güneşi görmeden
oynuyorlar. Bu yüzden Yiğit’in öyküsü büyükler için anısal, çocuklar içinse
imrenilecek türden bir öykü. Yaşadıkları mahallede yapılacak olan yol için
çalışan işçilerle Yiğit’in mücadelesidir bu kitap. Acaba ne yapsa da yol
çalışmasını durdursa? Sonunda mı? Sonunu söylemeyeyim ki okuyucular
meraklansın. Kazanan kim oldu dersiniz? Yol işçileri mi, Yiğit mi?
Okuyucular heyecanlanadursun biz
Yiğit’in öyküsünü bir kenara bırakalım. Kitapta gözüme takılan olumsuzlukları
dile getireyim: Kitabın 54. sayfasında, kahramanımız Yiğit üşütüyor. Annesi de
iyileşmesi için sürekli olarak ıhlamur içiriyor oğluna. Bir bardak bitmeden
diğeri… Oysaki doktorlar günde bir bardaktan fazla ıhlamurun bronşlarda su
birikmesine neden olacağını söylerler. Bu kadar ıhlamur içmemesi daha iyidir
aslında. Teknik bir konudur ama dile getirmezsem olmazdı.
Bir diğer dikkatimi çeken husus; Yiğit
anne ve babasıyla akşam saatlerinde sohbet ederken yediği kekle birlikte çay
içiyor! Okul öncesi dönemdeki bir çocuk tabi ki çay da içebilir fakat çayın
yerine süt mü versek ya da bir bardak taze sıkılmış meyve suyu mu içse diye
düşünmeden edemedim. (s.84) Ve 130. sayfada “Nusret Ağabey, Elçin’in yanında
dizleri üstüne çöküyor, bunu yaparken de bir hayli zorlanıyor. Koca gövdesi
ikiye katlanıyor sanki. Mide bulantısının geçip geçmediğini soruyor Elçin’e.
Sonrasında da şaşırtıcı bir şey yapıyor (kitaptaki ifade böyle) ve oturduğu
sandalyeden bir anda hop diye doğruluyor!”
Nusret Ağabey yere diz çöküyor ama
kalkarken sandalyeden doğruluyor!
Bu teknik hatalar kitabın çekiciliğine
gölge düşürsün istemem. “Günle Yarışan Yarışçı” kentsel dönüşümün çocuklar
üzerindeki etkisini anlatan, keyifle okunan, eğlenceli bir kitap. Elif
Balta’nın resimleri de can vermiş kitaba. Çizimler öyle güzel, öyle renkli ki
kitap okunmuyor yaşanıyor adeta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder