Matilda
Ronald Dahl
Can yayınları, 2007
9+ yaş
|
Derya Ural
Çocuk edebiyatının üretken yazarlarından
Ronald Dahl’ı 23. ölüm yıldönümünde keyifli bir hikaye ile anıyoruz.
Her
çocuk diğerinden farklıdır. Kimileri vardır ki kendi yaşıtlarının gösterdiği
özelliklerin çoğunu göstermez. Kitabımızın kahramanı Matilda da bu çocuklardan
biri. Ailesinin onu zamanı geldiğinde söküp atılması gereken bir kabuk, bir ur
olarak gördüğü Matilda üstün yeteneklere sahip. Henüz üç yaşındayken okumayı
kendi kendine öğrendi, beş yaşına geldiğinde ise ailesinin bütün
sınırlamalarına rağmen köyündeki kitaplıkta bulunan bütün kitapları okudu.
Matilda’nın
yetenekleri, çocuğuna karşı en ilgisiz olabilecek ailenin bile gözünden
kaçmayacak türden; ancak bay ve bayan Wormwood kendi boş yaşantıları içine o
kadar gömülü ki çocuklarındaki bu olağan dışılığı göremiyor. Aslında Dahl, Matilda’nın ebeveynlerini abartılı bir dille
yazarken kapitalist üretim şeklinin yarattığı aile modelini anlatıyor bizlere. Hikâyemizin
ana kahramanlarından anne Wormwood, haftanın beş gününde on mil uzaktaki bir
kasabaya bingo oynamaya giderek zamanını boş ve anlamsız bir şekilde geçiren, baba
Wormwood ise elden düşme otomobil alım satımı ile uğraşmakta; insanları
kandırarak hak etmediği bir şekilde para kazanmayı bir üstünlük, bir beceri
olarak görüyor.
Matilda
ve ebeveynleri arasındaki bu doku uyuşmazlığı, bizim küçüğü anne babasının
gözünde işe yaramaz bir baş belası yaparken, Matilda onlara haddini bildirmeye kalkışacak ve
oyunlarla sahtekâr babasının kibrini altüst etmeyi birazcık da olsa başaracak.
Ama bir sorun vardır. Ne mi?
Bu
yetenekli kız, küçük bir çocuk olarak bu kez de eğitim sisteminin yarattığı
şiddet, baskı ve çarpıklıkla karşı karşıya kalır. Kitabın bu bölümünü okurken,
bu kadar abartılı olmasa da bu sahneleri tanıyorum ben diye düşündüm. Benimkisi
bir şans mı bilemiyorum, çocukları saçlarından tutup onları başının etrafında
son hızla döndürüp olabildiğince uzağa fırlatan bir okul müdürüyle hiç
karşılaşmadım. Karşılaşsaydım da bu beni şaşırtmazdı sanırım. Sonuçta
yaşadığımız sistem ne kadar insana yabancıysa onun uzuvlarından biri olan
eğitim sistemi de çocuğun doğasına o kadar yabancı.
Kahramanımız
Matilda, kimseye nefes aldırmayan başöğretmenle de baş etmenin bir yolunu
bulur. Ona hayatı boyunca unutamayacağı bir ders verir ve başöğretmenin tası
tarağı toplayıp köyü terk etmesine neden olur.
Bu
arada anne baba da yaptıkları sahtekârlıklardan dolayı ülkeyi terk etmek
zorunda kalırlar. Anne babası giderken, küçük kız, onu anlayan tek kişi olan öğretmeni
Bayan Honey ile köyde kalmayı başarır.
Matilda,
aslında günümüzün yozlaşmış ve yabancılaşmış ailesi, çocuğun dilinden anlamayan
baskıcı ve ezberci eğitim sistemine bir eleştiri olabilecek anlamlı bir kitap.
Charlie’nin
Çikolata Fabrikası adlı kitabıyla tanıdığımız Ronald Dahl, yarattığı
kahramanlarıyla tüketime dayalı bir sistemin toplumun bütün mekanizmaları
üzerinde yarattığı etkiyi gözler önüne sererken, Matilda ise bu anlamda
çocuklar için hem keyifli hem de sistem çelişkilerini anlayabilecekleri bir
kitap olarak dikkat çekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder