Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

14 Mayıs 2014 Çarşamba

İliopulos: Sınırların ve dillerin ötesinde, çocuk dünyanın her yerinde çocuk.



 Kitap Faresi serisini bizimle buluşturan çevirmen Seda Kostik, serinin yazarı Vagelis İliopulos ile çocuk edebiyatı üzerine söyleşti.

Kitap Faresi diziniz Türkiye’de yayımlandı. Kitap Faresi çocuklara “Artık her şeyi kendi başına okuyabilirsin!” diye sesleniyor. Bu dizi ilkokul çağındaki çocuklar için neden önemli? 
Kitap Faresi’nin öyküleri, kendi başına okumaya başlayan çocuğun kitapların dünyasına girmesine yardımcı oluyor. Çocuk, kahramanla birlikte kitapların, kütüphanelerin, kütüphanecilik mesleğinin, öykülerin ve edebiyatın verdiği keyfin "tadını" keşfediyor. Tüm bunlar birçok eylemle birlikte, mizahi bir dille anlatılıyor. Bu sayede çocuk, ilgisi azalmadan kitabını okuyabiliyor.


Yunan çocuk edebiyatının Türkçeye kazandırılmasının sizin için nasıl bir anlamı var?
Öykü yazmaya 20 yıl önce başladım. O andan beri kitaplarımın başka ülkeleri dolaşmasını hep istedim. Sınırların ve dillerin ötesinde, çocuk dünyanın her yerinde çocuk. Aynı mutluluklara sahip ve benzer problemlerle karşı karşıya. Özellikle Türkiye gibi komşu ülkelerle aramızda daha fazla benzerlikler var ve bu yüzden kitaplarımın Türkçeye çevrilmesi benim için ayrı bir mutluluk.

Birkaç cümleyle bize Yunan çocuk edebiyatından söz edebilir misiniz?
Yunan çocuk edebiyatı, uluslararası alanda tanınan birçok temsilcisiyle uzun bir geçmişe sahip. Her çağda, egemen olan pedagojik yaklaşımlardan etkilenmiş. İlk dönemdeki didaktizm anlayışı, son dönemde özellikle de 80’den sonra aşıldı. Şurası artık çok açık; çocuğa her konudan bahsedebiliriz yeter ki uygun dili kullanalım. Amaç öğretmek değil, edebi beğeniyi oluşturabilmek. Son yıllarda, çocuk edebiyatı yayıncılığında ciddi bir gelişme yaşanmakta. 1990’ların sonu ve 2000’li yıllar, Yunanistan’da her yıl daha fazla kitabın yayımlandığı bir dönemdi. Kitap satışları artmıştı. Okullarda, kütüphanelerde düzenlenen ve kitap sevgisini aşılayan etkinliklere çocuklar, aileler ve eğitimciler büyük ilgi gösteriyorlardı. Ne mutlu ki, ekonomik krizin patlak verdiği 2009 yılından sonra da çocuk edebiyatı yayıncılığı dayandı ve krizden görece daha az etkilendi. Etkilenmedi demiyorum elbette ama ebeveynler, ellerinden geldiği ölçüde, çocuklarını kitaptan mahrum bırakmadılar.

Türkiye'deki çocuk edebiyatı yayıncılığını takip ediyorsanız, konu hakkında neler söylemek istersiniz?
İki komşu ülkeyiz, çok fazla ortak noktamız var ama buna rağmen çocuk edebiyatı alanında yok denecek kadar az kitap çevriliyor, bu çok üzücü. Çocuk Yayıncılığı Derneği’nin (IBBY Türkiye) önerdiği kitapları ilgiyle izliyorum, kitaplarınızın estetik açıdan ve konu bakımından Yunanistan çocuklarının çok hoşuna gideceğini düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder