Çocuk Kitaplığı

Çocuk Kitaplığı

17 Temmuz 2013 Çarşamba

“Öteki” Oysa “Beriki” Kim?


Ö.T.E.K.İ. (Gizli topluluk)
Pedro Manas
Çizimler : Javier Vazquez
Çeviren : Saliha Nilüfer
İletişim Yayınları
Temmuz 2012 / 1. Basım
104 sayfa
Evrim Gökçe

Sevgili çocuklar, sanıyoruz ki bu haziran, çoğunuz için okulların kapandığı en mutlu ay olmaktan çıkıp, anne babalarınızla sokaklara koştuğunuz hem mutlu hem heyecanlı haziran haline geldi. Biz sıkıcı yetişkinler, bazen buna “aile saadeti” deriz.
Ve izninizle bu hafta, aslında size ait bir kitabı, biraz da yetişkinlere anlatabilir miyiz?
Sevgili yetişkinler, hayatınızın orta yerinde mücadele eden insanlar, haklı ve tatlı kalabalıklar güneş gibi doğduğunda, ne okusanız, ne söylese ne dinleseniz size bu kalabalıkları anımsatır.
Bu hafta tanıtacağımız Ö.T.E.K.İ.; aklınızı kalabalıklara çekiştiren, haziran günleri mutluluğunuzu pekiştiren türde, tam da böyle bir kitap!
Franz, kendi halinde, kendi deyimiyle tam olarak “normal” bir çocuktur. Astım hastası ve alaycı kız kardeşi Janika ile karşılaştırıldığında -ki birbirlerinden hiç hazzetmemektedirler-, Franz “normal” ifadesinin sözlükteki karşılığı olabilecek kıvamdadır. Ta ki, günün birinde sürekli bisküvi yiyen tombul doktorun kendisine “göz tembelliği” tanısı koyana kadar.
Evet, Franz’in bir gözü tembeldir ve bir an önce çalışkanlaşması için, sağlam gözünün üzerine bir bandaj yapıştırması gerekir. Hiç “hangi çocuk korsan olma hayali kurmaz ki” demeyin, Franz pek de öyle bir çocuk değildir.
Gözüne yapıştırdığı bandajla okula giden Franz, haliyle sınıftakilerin yeni “gözdesidir”. Bandajlı gözüne bakarak fısır fısır konuşmaların, basketbol maçında eskiden favori olduğu takıma seçilememenin başına musallat olduğu bir gün, “sınıfın ineği” olarak tanınan Jakob, Franz’in yanına yaklaşır ve O’nu bir akşam toplantısına çağırır.
Franz şaşkına döner, çünkü sadece inekliğiyle tanınan Jakob’un, okulun antrenman sahasının anahtarını ele geçirebilmiş ve bir toplantı çağrısı yapabilir oluşunu bir türlü aklı almaz.
Toplantı ekibi Franz’a iyice tepe sersemi yaşatır, sınıfın en uzun kızı nam-ı diğer Zürafa, durmadan kekeleyen Pepelek, şişman Holger, dişleri telliler, kulakları kepçeler, sırtları kamburlar, işin özü, tüm “bir tuhaflar” oradadır.
Toplantının çağrıcısı Jakob, “bir tuhaflar”a şöyle seslenir;
“Her gün teneffüslerde sizler gibi bir köşeciğe çekilmiş, canı sıkılan ve diğerlerinden ayrı bir köşeye sinmiş düzinelerce çocuk görüyorum.
Neden her bir dakika bizlere çatlaklar ya da yağ tulumu ya da pis cüce, inek poposu, diye seslenmelerine katlanmak zorundayız?
Şikayet edip durmaktan bıkıp usandım artık.”
Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar İleri
Jakob’un konuşmasını güpürdeyen kalpler ve patlayan gözlerle izleyen tüm “bir tuhaflar”, tüm bıkıp usanmışların bir araya gelerek işbirliği yapmasından geçecek çözümün çağrısıyla sarsılırlar.
Ve oracıkta, Franz’ın önce tereddüt de etse sonra “Beni de say” deyip katıldığı Ö.T.E.K.İ. kuruluverir. “Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar İleri”, harekete hazırdır.
Ö.T.E.K.İ.’nin elbet tüm örgütler gibi kuralları vardır. Farklı hisseden çocuklara destek olacak, hiçbir üyesi Ö.T.E.K.İ.’yi asla ele vermeyecek, örgüt; üyelerinin tüm diğer etkinlik ve ilgilerinden üstün olacak; hiçbir üye bir diğerine üstün olmayacak ve hakarette bulunamayacaktır. Hakaret ederse ne mi olur, bunu biliyor olmalısınız sevgili okurlar, ivedilikle ihraç edilecektir.
Ö.T.E.K.İ., bir intikam örgütü değil, yardımlaşma ve işbirliği örgütüdür. Okul kütüphanesinde, en okunmayan kitapların arasına notlar bırakarak birbirleriyle haberleşen örgüt üyeleri, birbirlerine öylesine sahip çıkarlar ki, bir intikam örgütü olmasalar da, gerektiği durumlarda arkadaşlarına zarar verenden “hesap sorarlar”, biletini kesiverirler.
Franz’ın, örgüte ilişkin gözlemleri de paylaşılacak değerdedir. Ö.T.E.K.İ.’nin, tüm üyelerin eşit olduğunu söyleyen maddesi bakidir ama grubu örgütleme konusunda öne çıkanlar olmaktadır. Misal, “biz inekler de eylem adamı olabiliriz pekala” diyen Jakob, esaslı bir örgüt adamı olur çıkar.
Dahası örgüt, insanların tamamen değiştiği bir yer haline gelir. Şişman Holger, çevik ve dirençli bir çocuk olurken, Pepelek artık uzun ve sert konuşmaları dili bir kez olsun dolanmadan yapan biridir.
Ve belki de en mühimi, aynı evde iki düşman gibi yaşayan Franz ve Janika kardeşler, birbirlerinin Ö.T.E.K.İ.’nin iki üyesi olduklarını öğrendiklerinde, birlikte mücadelenin gerçek kardeşler haline getirdiği çocuklar oluverirler.
Öteki oysa beriki kim?
Yukarıdaki soru, birkaç yıl önce bir büyük öğretmenin sorduğu haklı bir sorudur.
Franz’ı şaşırtan bir kalabalığa sahip Ö.T.E.K.İ., aslında pek de öteki değildir. Çünkü o denli kalabalık ve birlikte olduklarında o kadar güçlülerdir ki, bu haklı ve tatlı kalabalığa öteki dendiğinde, “beriki”nin kim olacağı, yanıtı belirsiz bir soru haline gelir.
Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar İleri, bugün halen okullarda, sokaklarda örgütlenmeye ve çoğalmaya devam etmektedir, kitabın son sözü budur.
Bir çocuk kitabının içinde, Haziran’ın güzel günlerini, ne yalan söyleyelim, kimi kimi birbirini düşman sananların aynı safta birleşiverdiğini, örgütlülüğün bir okul gibi olduğunu, hatta “eşitsiz gelişim yasasını” hatırlatan izlere rastlamak, yetişkin okurun başına gelecek en güzel şey değil midir?
Ve sevgili çocuklar, yetişkinlerin sıkıcı dünyalarından vakit kaldığında, sizin kitaplarınızı aşırması size de eğlenceli gelmekte midir?
Unutmadan, bizim son sözümüzde şudur; Ö.T.E.K.İ., bizce de büyümekte ve gün gün güzelleşmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder